Yaratılış Destanı

YARATILIŞ Destanı

Evrenin ve İnsanlığın Doğuşu

Dinle

Türklerin en eski ve kutsal destanı olan Yaratılış Destanı, evrenin nasıl yaratıldığını, iyilik ve kötülük arasındaki dengeyi ve insanlığın bu denge içinde nasıl bir rol üstlendiğini anlatır. Tanrı Ülgen’in ışığıyla şekillenen bu destan, yaşamın kökenini ve Türk milletinin manevi değerlerini yansıtan ilham verici bir hikayedir.



Evlatlarım, şimdi size Türklerin en eski ve en kutsal hikâyesini anlatacağım. Bu hikâye, yalnızca Türk milletinin değil, tüm dünyanın nasıl var olduğunu, Tanrı’nın insanlara nasıl yol gösterdiğini ve yaratılışın sırrını açıklıyor. İşte karşınızda Yaratılış Destanı…


Vaktiyle, ne gök vardı ne de yer… Sadece uçsuz bucaksız bir su vardı. Bu suyun üzerinde uçan iki varlık bulunurdu: Tanrı Ülgen ve Karanlıklar Lordu Erlik. Ülgen, iyiliği ve ışığı temsil ederken, Erlik kötülüğü ve karanlığı temsil ediyordu.


Bir gün Ülgen, bu sonsuz suyun üzerinde bir yaşam yaratmaya karar verdi. Ancak nasıl yapacağını bilemediği için Tanrı’ya dua etti. Tanrı, Ülgen’e bir altın ışık göndererek ona yol gösterdi. Ülgen, suyun derinliklerine daldı ve oradan bir avuç toprak aldı. Bu toprakla göğü ve yeri yarattı. Yeryüzünü yaratınca, sıra canlıları ve insanları yaratmaya geldi.


Ancak Erlik, Ülgen’in yarattığı dünyayı kıskanıyordu. Bu yüzden, insanları kandırarak onlara kötülüğü öğretmeye çalıştı. Ülgen, insanlara yardım etmek için onlara akıl ve vicdan verdi. Böylece iyilik ve kötülük arasındaki denge, insanların kendi seçimleriyle şekillendi.

Ülgen, gökyüzüne yedi katlı bir alem yarattı. Her kat, farklı bir ışıkla parlıyordu. Bu yedi katın en üstünde, Tanrı Ülgen’in tahtı yer alıyordu. Yeryüzünde ise insanlar, Tanrı’nın verdiği akıl ve güçle hayatlarına devam ediyordu. Ancak her zaman, iyilik ve kötülüğün savaşı içinde kendi yollarını seçmek zorunda kaldılar.


Evlatlarım, bu destan bize bir şeyi öğretir: İyilik ve kötülük her zaman bizimle olacak. Ancak vicdanımız, aklımız ve Tanrı’nın yol göstericiliğiyle doğru yolu seçebiliriz. Ülgen’in yarattığı bu dünya, bizim için bir emanet. Ona iyi bakmalı, iyiliği yaymalı ve kötülükten uzak durmalıyız.


Yaratılış Destanı’ndaki Motifler:


Sonsuz Su: Evrenin başlangıcındaki belirsizliği ve yaratılışı temsil eder.

Tanrı Ülgen: İyilik ve ışığın kaynağıdır.

Erlik: Kötülük ve karanlığı simgeler.

Yedi Katlı Gök: Türk mitolojisindeki kozmik düzeni temsil eder.

Toprak: Yaratılışın temel unsuru ve yaşamın kaynağıdır.



Evlatlarım, Yaratılış Destanı yalnızca bir hikâye değil, aynı zamanda bize evrenin sırrını, iyilikle kötülüğün savaşını ve yaşamın anlamını anlatır. Bu destanı unutmayın, çünkü o bizim kim olduğumuzu ve nereden geldiğimizi anlatan bir ışık gibidir.



Share by: