Dede Korkut

Merhaba Evladım!

Önce müsaadenle kendimi tanıtayım: Ben Dede Korkut. Yaşımı hesaplamayı bırakalı yüz yılı geçti belki de; ihtiyarlık böyle bir şeydir işte. Bu köşk, anamın anlattığına göre, ben daha yeni doğduğumda ormanın derinliklerinde, gözlerden ırak bir hazine gibi saklanırdı. Anam korkar, köşkümüzün bulunup yıkılmasından çekinirdi, çünkü burası sıradan bir yer değil; Türk destanlarının beşiğidir. Odalarında eski destanlar, duvarlarında asırlık hikayeler saklıdır.

Yıllar geçti, anamgil göçtü bu dünyadan, ben de bu köşkte tek başıma kaldım. Anam dışında bir insan yüzü görmedim. Dualar ettim ki bir gün biri gelsin, Türk destanlarını burada öğrenip benimle iki kelam etsin. Ve işte, sen geldin evladım; sefalar getirdin!

Bu köşkten ayrıldığında, her bir destanın hikmetini, Türk’ün mazisini ve yüreğini öğrenmiş olacaksın. Şimdi Destan Köşkü’nü adımla, odalardan odalara geç; buradaki her söz, her hikaye sana atalarının mirasını fısıldayacak.

Yolun açık ola!


Share by: